Meclis konuşmasında tarikat ve cemaatleri eleştiren eski vekile 43 bin 367 lira ceza verildi
Eski CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, 11 Aralık 2022 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada; ENSAR, TÜRGEV, TÜGVA, İlim Yayma Cemiyeti gibi kuruluşlarla birlikte Saadet Partisi’ne yakın Anadolu Gençlik Derneği’nin (AGD) isminin de bulunduğu dövizi Genel Kurul’a göstererek, “Milli Eğitim Bakanlığı ne yapıyor? Milli Eğitim Bakanlığı, çocuklara tecavüzlerle anılan bu tarikatlarla, bu vakıflarla protokoller imzalıyor. Çocuklarımızı cemaat ve tarikatlara teslim edenlerden, mahkemelerin iptal etmesine rağmen ısrarla protokolü uygulamak isteyenlerden hesap soracağız. Siz, çocuklarımızı okullara değil, tarikatların kucağına atanlarsınız. Siz ‘Kız çocuklarınızı okula göndermeyin’ diyen tarikatlara teslim olanlardansınız” ifadelerini kullandı.
“TELEFONLARLA ÖLÜM TEHDİTLERİ ALDIM”
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kaya, “Bu konuşmanın içeriği cemaat ve tarikatlara bağlı vakıf ve derneklerle yapılan protokollerdi. Bu cemaat ve tarikatlarla yapılan protokollerin yırtılıp atılması gerektiğini anlatmıştım. Çünkü yapılan protokoller, Milli Eğitim Temel Kanunu’na ve Anayasa’ya aykırı bir şekilde yapılmıştır” dedi. Konuşmasının ardından tehditler aldığını ifade eden Kaya, “Ben parlamentoda bu konuşmayı yaptıktan sonra Afganistan’dan, Suriye’den, Irak’tan, IŞİD’ten, Taliban’dan telefonlarla ölüm tehditleri aldım. Hakkımda tazminat davaları açıldı. Tazminat davalarında aleyhime verilen yüklü para cezaları var. Para cezalarıyla beni yıldırıp, bu alandaki mücadelemden vazgeçireceğini zannedenler yanılıyor” diye konuştu.
“TÜM MAAŞIMI ALABİLİRSİNİZ AMA İNANDIĞIM DEĞERLERİ ASLA ÇİĞNETMEM”
Kaya şöyle konuştu; “Laik, bilimsel, demokratik, karma ve kamusal eğitim hakkı her çocuğumuzun hakkıdır. Bir eğitimci, bir siyasetçi olarak nu hakkı ömrümün sonuna kadar savunmak benim birinci görevim ve sorumluluğumdur. Çocuklara karşı, öğrencilerime karşı, torunlarıma karşı ve ülkemin geleceğine karşı sorumluluğumu yerine getirdim. Bu konularda mahkemeler benim tazminat ödemeye mahkum etmiş, istinaf yolunu açık tutmuş, istinafa gitmeden önce de benim maaşıma icra konulma kararı alınmış. Alın, tüm maaşıma el koyabilirsiniz, tüm varlıklarımı alabilirsiniz ama benim inandığım değerleri asla size çiğnetmem. Beni yıldıramayacaksınız. Bunu aklınızın bir köşesine koyun. Tazminat davasını reddeden hakimler de var. Tarikat ve cemaatlerinin denetimi dışında, adil yargılama yapan hakimlerde var.”
30 Kasım 1925 tarihli ve 677 sayılı Kanun ile tekke ve zaviyelerin kapatıldığını, şeyhlik, müritlik gibi unvanların kullanılmasının yasaklandığını hatırlatan Kaya, “Merak edenler Anayasa’nın 174’ncü maddesini açıp okuyabilirler. Bunların tümü Anayasa’ya ve yasalara aykırıdır. Anayasalar tarafından kapatılmış ama fiilen yaşamlarına devam eden bu tarikat ve cemaatler zaman geçirilmeden kapatılmalıdır. Bu yapılmadığı müddetçe bu sorunları hep yaşayacağız” şeklinde konuştu.